Mutlu olmaya çalışırken incinmedi mi kemikler?..

Kendi hüznümüzden duyulmuyor kuşların sesleri. Kara bulutlar üzerimizde dolanıyor ve biz o kara bulutlara sığınmaktan keyif alıyoruz gizliden. Her şeyin bedeli olduğu gibi mutlu olmanın da mı bedeli var diyenler duyuyor kendi iç seslerini, yadırgamıyorlar olan biteni. Mutluluk, ah şu akıl sır erdiremediğimiz mutluluk. Mutluluğa sahip olanlar kaybetme tehdidi altında yaşıyor. Peki ya mutluluğa sahip olunur mu sorarım size? Elde edilen bir şey midir bu yoksa kendiliğinden peyda olur mu? Yüce insanoğlu neyi anladı ki bunu da anlayıp anlatabilecek. Ne geldiyse başımıza mutluluktan gelmedi mi ? Mutlu olmaya çalışırken incinmedi mi kemikler. Her gün bizi selamlamaktan yüksünmeyen güneşe nasıl kör olduk göz göre göre..
 Önümüzden bir çift geçiyor, hayatın sürüklediği bir çift olsa gerek. İkisi de sus pus. Yolunda gitmeyen şeyler var belli. İç dünyaları kabarık ama dökmeye korkuyorlar. Toplayamamak ürkütüyor onları. Halbuki önlerinde derya deniz. Gökyüzü desen alabildiğine. Tüm dünya nimetleri mevcut avuçlarının içinde. Sığamıyorlar birbirlerine belli ki .. Ellerinde kalpleriyle geziyorlar ulu orta. Susmak, çileden çıkarıyor insanı. Kuşlar bağırıyor onların yerine. Anılar, bulutlara gömülüyor inmemek üzere.. 
Papatyaya konan uğur böceği kadarız vesselam. Ürkek ve umutlu.

Yorumlar

Popüler Yayınlar