ÇÜNKÜ "BİRİSİNE KIZMAK" DIŞARIDAN "KENDİSİNE KIZAN" BİRİ OLMAKTAN DAHA GÜZEL GÖRÜNÜR..

  "Gölge Etkisi" kitabından bir alıntı "şunu da unutmayın ki yansıtma, bilinçaltından gelen bir savunmadır. Yansıtmayı en güzel tanımlayan cümle şudur; "Hislerimi itiraf edemem, bundan dolayı bu hisleri görmeyi sende hayal ediyorum."

  Hissettiklerinizin arkasındaki hisleri de düşündüğünüz oldu mu ? Yani o anda ne hissettiğinizi sandınız? Olur mu öyle şey kendimi tanıyorum neden bir daha o ana dönüp uzun uzun düşüneyim ne saçma diyecek  budalalar tanıdığımdan aynı kitaptan genç bir adam tarafından anlatılan bir örneği paylaşıyorum: Mezun olduğu okulda fakir bir öğrenciydi. Etrafında onu  yemeğe davet edecek zengin arkadaşları vardı. Bir gün yemek masasının etrafında sohbet ederlerken, aklına ev sahipleri ile ilgili bir anı geldi.
  "Geçen yaz Londra'da olduğumuz günleri hatırlıyor musunuz?diye sordu ev sahibine dönerek . "Sen ve eşin hemen oracıkta kaldırımda tartışmaya başlamıştınız. İkinizde seslerinizi yükseltmiştiniz. Ben ise orada durup sizlere bakıyordum. Birbirinize bağırmakta o kadar meşguldünüz ki üzerinde "mavi öfke" yazan bir kamyonetin hemen arkanıza park ettiğinin farkına bile varmamıştınız. Sanırım bu eş zamanlılığa ya da bunun gibi bir şeye işaretti."
  Diğer misafirler konu ile ilgili yorumlarını paylaştılar. Sohbet böylece uzayıp gitti. Sonra ev sahibi genç adamı bir köşeye cekti. "Neden bizi insanların önünde aşağılamak istedin?"diye öfkeyle sordu.   "Ben sizi aşağılamıyordum ki sadece ilginç bulduğum anımı anlatıyordum" diye itiraz etti."Bu hikayeyi anlatmaya karar verdiğin ana geri dön, ne hissettin?" diye sordu ona ev sahibi. Genç adam omuz silkti ve dedi ki " Hiçbir şey, sadece hikaye aklıma geldi"
  Kadın başını salladı " Hayır, o anda sende hastalıklı bir güdü vardı.Öyle bir ortamda öylesine bir hikaye gelmez insanın aklına durduk yerde. Bu hikaye senin bilinçaltında yatan utanç duygusundan ortaya çıktı."

  Çoğu insanda bu kısacık anı analiz etmek için o kadının sahip olduğu cesaret ve yetenek yoktur. O kadın, genç adamı içindeki bu duyguyla yüzleştirmiştir. Genç adam daha sonra bana dedi ki " Otomotik olarak savunmaya geçmedim. Geriye dönüp baktım ve onun haklı olduğunu anladım. O anda onları kıskanmıştım. Masada benim alamayacağım kadar çok yiyecek vardı. Başka bir açıdan benim için orada bulunmak aşağılayıcı bir şeydi çünkü ben onlara bunun karşılığını verebilecek maddi imkana sahip değildim." O aslında aşağılık kompleksini bastırmak ve onlara da aynı duyguyu yaşatmak için bu anıyı anlatmıştı.

İşte durumun tam olarak böyle olduğu zaman dilimlerinde "aslında" hissettiğinizi bulup o hisle barış imzalayın. Size de olmuştur muhakkak. Dinleyin kendinizi. Birisine öfkelendiğinizin arkasında yatan asıl duygunun kendinize ait bir korku olduğunu yakaladığınız anlar olmadıysa üzgünüm.Çünkü "birine kızmak" dışarıdan "kendisine kızan" biri olmaktan daha güzel görünür...

Bedia Ak..

Yorumlar

Popüler Yayınlar