UYANIK OLUN, GERİSİ HALLOLUR.

  Saat 6 sularıydı. Sularıydı ne demek ya altıyı on geçiyordu. Edebiyat ağzı işte, süslemeden anlaşılmıyor bazı gerçekler. Hoş süsledikçe anlaşılmasının daha zorlaştığını da gördük. Her neyse..

  Saat altıyı on geçe girdi eve. Mesai beşte bitiyordu fakat nefret ettiği işini sevmesi için her gün kendine işkence ediyordu. Bir şeyin sürekli olmasının durumu değiştirebileceğini sanıyordu. Sevdiğim bir şeyi sürekli yaparsam sevmekten, sevmediğim şeyi tekrarlarsam sevmemekten alıkoyarım kendimi diyordu.Ne hazin bir yanlış değil mi ? Günleri o derece birbirine benziyordu ki artık bugünü yaşadığından emin değildi, bugün dünden dün yarından farksızdı. Rutinler o kadar rutindi ki adım atarken bile hep solundan adımını başlatıyordu. Rutin beyni öldürür ya, ölmüştü..Rutine göre eve gelir gelmez mutfaktan bir bardak su içmesi gerekiyordu fakat bugün farklılık olarak önce salona girip çiçeklerini kontrol etmek istedi.İçgüdü olarak olsa gerek. Çiçeklerinden birisi fazla su verdiğinden çürümüştü. Her şeyin dengede olması gerektiğini öğrenmem için daha ne kadar bedel ödemem gerek diye düşünmeden edemedi. Haklı olduğu kadar haksızdı da..

  Öykü burada duraklıyor, zira vermek istediğim bir mesaj yok..Bir insan bir şeye " yok" diyorsa vardır... Bazıları için ve hatta çoğu kitle için dediklerinin tam tersidir her şey. Seni dikkate almadım derken tam da dikkati üzerinizdedir. Uyanık olun....

Bedia Ak..

Yorumlar

Popüler Yayınlar