DÜŞÜNMÜYORUM O HALDE YOKUM!



  Okuyacağınız satırlarda yazanın acizliğini bazen çaresizliğini, arada kendini yücelttiğini ve sonunda istediği senaryoya ulaştığını okuyacaksınız.İddialı bir alıntı ile başlamama izin verin "Gelecek önceden belirlenmiş midir? Çoğu insan "hayır" der bu soruya. Nasılsa gelecek belirsiz olduğu için de bugün işine geleni yapar. Oysa gelecek, onu şekillendirenlerin karakterleri tarafından önceden belirlenir. Karakterimiz, geleceğimizdir. Victor Berger- Ateş&Ayna

   Ne anlamıymış ya, ne karın ağrısıymış arkadaş. Herkes de bir tutturmuş anlam arayışı anlam arayışı. anlam demişken psikolojinin mücidi Frankl'in yazdığı "İnsanın Anlam Arayışı" kitabını okumanızı tavsiye ederim. Kütüphaneye gidip gelirken bir aktif okuyucu tarafından da yeni tavsiye edildi bana. Evet okudum güzel bir kitap dedim. Cevap bu değildi bu güzel bir kitap değil bu dramatik bir kitap deyince tamam reis okuruz bir daha dedim. okuyup içselleştirmen gerek dedi, yaparız onu da dedim. Yapamadım. Özeleştirinin başkalarının kendisine yapılacak eleştirileri topyekün red edilen bir şey olduğunu, beni benden başkası eleştiremez adı altında mükemmeliyetçilik   olduğunu öğrendiğimden beri iç sesimin sesi kısıldı.


  Nedir bu anlam sancısı? Ulaşmak istediğimiz fakat ulaşamadığımız, ulaşamayacağımızı bildiğimiz bu anlam nedir? Hem inanmak hem bilmek istediklerimiz nedir? Konuşursak anlaşırız fakat ben anlaşılmak istemiyorum diyenler neyi kastediyor olabilir?  Bir ara arkadaşlarla otururken  havadan sudan konu anlama geldi bir kaç saçma cümle demiş olmalıyım ki "sen ne yaşıyorsun ya? neyin anlamı Bedia" dedi bir arkadaş. Haklıydı. Ona göre anlam arayışı bu değildi. Sinan Canan'ın hocası haklıydı herkesin derdi ufku kadardı. Benim ufkum bu kadardı.Hafife alanları duyuyorum. Değer verdiğim yengem içinde bulunduğum durumu şöyle özetlemişti " dünya dönerken şiddetli bir ses çıkarırmış. Senin problemin bu sesi duyup anlamlandırmaya çalışıp insanlara da duyurmaya çalışman. Fakat o sesi duymayanları ne kadar sarsarsan sars duyamaz. o sesi bir kez duyan da artık sağır olamaz." doğruydu. Ama istersem eğer istersem fonda çalan müziğe, kötü kokuya bir müddet sonra alıştığımız gibi buna da alışır ve sağır olabilirmişim. İstiyorum...
   Bir de bunların boş olduğunu savunan,düşünen ve hatta bu düşüncesini cüretkarca söyleyen kitle var. Çok ama çok yakınlarımda. Düşünecek çok şeyim var, bir de bunu düşünürsem işin içinden çıkılmaz diyen kitle. Halbuki nefes alınacak tek yer burası. Hakikat burada.. Belki kurtuluş penceresi. İnsan bilmediğinin alimidir derler ya. O alimleri tanıyorum. Birisi kendim olmak üzere:)Düşüncelerimizin de düşünceleri vardır. Düşüncelerimiz üzerinde düşünmek kaygı, stres ve dışarıdan gelen etkilere tepkimizde, bir çok hastalıkta bize olanak sağlar.  Ben bir frenimiz olsun, zamanı durduramıyoruz fakat düşünürsek durabiliriz diyorum. Durmayı tercih etmeyenlere saygı duymak zorundayım ve kendi duvarımı alıp yönümü çeviriyorum.  Düşünmeyi benimde reddettiğim zamanlar oldu.Bazen tüm bilincimle hala reddediyorum Düşünmeyi bilmiyordum ki. Ben yeterince düşünüyorum zaten bir de bunu çıkarma başıma diyordum. Düşünseydim böyle demezdim. Düşünmeyi bilseydim böyle söylemezdim. Bilmiyorlar. Bana boşluktan bu işlerle uğraştığımı söyleyenler de oldu. Yaşın geldi, sende haklısın diyen müsveddeler bile oldu. Sağır oldum. Hemde gönüllü.
  Çok yoğunum, çalışıyorum. bin bir türlü işim ve kaygılarım var diyenler oldu.Bir yakın arkadaşımı ikna ettim bu konuda. Başardım anlatabilmeyi. Artık oturup saatlerce keskin yollara beraber girip çıkabiliyoruz. Aynı şeyleri, aynı satırları, aynı düşünceleri onaylamaktan bahsetmiyorum. Düşünmekten bahsediyorum. Çok kolay sanılan fakat epeyce hüner gerektiren bir eylemden. Beynin yüzde birinin fazlasını kullanmaktan bahsediyorum.Ortada buluştuk ve bundan gurur duyuyorum. Merhaba sevgili Seher. Düşünecek o kadar çok şeyim varken git başımdan diyenlerden sadece birisiydi. Şimdi dertleri hala aynı, hala düşünecek şeyi çok fazla. Fakat o kadar da önemli sandığımız şeylerin aslında önemi olmadığın düşününce anlıyor insan. Düşününce... Hülasa düşünmekten korkmayın, sormaktan korkmayın, cevap alamamaktan korkun.

Şimdi kendime yaptığım tüm övgülerden sonra kendimle, tüm benliğimle çelişerek son sözümü söylüyorum.. "Neyinle övünüyorsan, ondan yoksunsun."

Bedia Ak.

Yorumlar

  1. Son vuruş harikaydı...ben şimdi bunu bir düşüneyim...

    YanıtlaSil
  2. Düşünelim can Hocam hep beraber düşünelim..

    YanıtlaSil
  3. Konuya dolaylı girmen konuya hakimiyetimi biraz zorladı. Ama hakim olduktan sonra şunu anladım. Düşüncelerin seni daha fazla düsunmeye iterek sirkülasyona kapılmına neden olmuş. Bu güzel, fakat dengeyi kuramazsan zor bir döngü. Dilerim bundan hasarsız çıkarsın. Bu düşüncelerini yazıya
    çok güzel aktarıyor olabilmenden seni çok seven birisi olarak gurur duyuyorum. Her zaman elimden geldiğince yanındayım. Biraz uzun oldu yazım kusura bakma:) Düşünmekten bahsetmisken bende aklıma gelen şu alıntıyla bitirmek isterim. "Düşünmek önemlidir, bizi mercimeklerden ayırır." :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konuya dolaylı girmem kasıtlı zira direk girersem edebiyat olmaz zaten amacım sirkülasyon değil sirkülasyon gidenlerin yerine gelen kısır döngüdür fakat ben gitmiyorumfkfj

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar