DOĞRU, YANLIŞ KARMAŞASI "kendi yazım"

Önceden yaşadığımız tüm hayal kırıklıkları "sandığımız" basit olaylar, bugün, dimdik durmamızı sağlayan olaylar. Ve hatta öylesine ki, travmalarımız bizi biz yapan can içlerimiz. Keşke yaşamasaydım dediğimiz günler, bugünlerimizin teminatı.

Bugün bir fikrimiz varsa, bir zamanlar fikirsiz olduğumuzdan. Bugün bir karakterimiz varsa, bir zamanlarda ki karaktersizliğimizden:) 

Şu an doğru yoldaysam, bir zamanlar doğrudan ayrılıp yanlış yolu gördüğümden. Yolumun kıymetini biliyorsam, yanlışın kıymetsizliğini öğrendiğimden.

Doğru, yanlış kavramları tartışılır. Kime göre doğru? Neye göre yanlış?  Kafalar karışık . Ne demiş İsmet Özel " kafa karışıklığı iyidir,bir kafan olduğunu anlarsın." Doğruyu da yanlışı da kendimce en büyük acizliğimle yorumlamaya çalışacağım.


Merkeze neyi koyduğunuza göre şekillenir. Merkezinizde "dünya" varsa doğrular esnektir. Merkezinizde değerler"iniz" varsa yanlışlar keskindir. Herkesin doğruları vardır sözüne katılmıyorum da doğru birdir diyor, Dosto'nun "tanrı yoksa her şey mübahtır" sözünü ekliyorum.

Ve bazıları doğrunun içinde doğar, "doğru sandığı" doğruların. 

Karışık ve devrik konuştuğumun farkındayım, herkesin anlayabileceği şeyler değil bunlar. Ya da çok fazla basit. Ukalalık değil bu, benim yolumdan geçenler anlayabilir maalesef. Bazen yorum hakkı verdiğim insanlar, anladıklarını sanıp uzunca yorum yapıyorlar, dillerimiz farklı, değerlerimiz daha farklı. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim ki bazı evrensel değerler vardır,temeldir.

Şimdi ben ne okudum diyebilirsiniz:) zira bende şu anda şimdi ben ne yazdım mevzu neydi diyorum. 
Saygılarımla,